24 Ağustos 2014 Pazar

Evden Uzak Bir Ay




1.Gün

İlk defa ailemden uzak kalışım değildi.İlk defa ailemsiz yurtdışına çıkışımda değildi ama özeldi çünkü önceki gidişimde başımızda okulumuzdan bir hocamız gelmişti.Bizimle onun ilgileneceğinin rahatlığı vardı.Bu sefer gittiğim şirket okulumuzdan bağımsız bir şirketti ve tek başımaydım.

Uçağa saatler kaldığı zaman her zaman kavga ettiğim kardeşimle kavga etmeyi bile kestik.O ağlamaya başladı ordan sonra ipler bende kopmuş gidene kadar ağladım.

Uçağımız sabah altıda olduğu için arkadaşlarımla hiç uyumama kararı almıştık.Uçakta uyuruz nasılsa diye.Bütün akşam birbirimize "Son çay,son döner" gibisinden snapler attık.Kardeşim uyumamakla inat ettiği için 3'e kadar onunla beraber oturduk sonra gittik babamı uyandırdık.3 buçuk gibi yola çıktık.Havaalanına gittiğimizde arkadaşlarımla birbirimize koşup sarıldık.Birbirimizden cesaret almaya çalışıyorduk.Check in'imizi ve bavul verme işlerini hallettikten sonra sıra gelmişti pasaport sırasına girmeye.Ordan sonrasına ailemiz gelemiyordu.Gözlerim dolsada geri atmaya çalışıyordum ama kardeşim çoktan ağlamaya başlamıştı bile.Zar zor ailemden ayrıldıktan sonra pasaport kuyruğuna girdik.Sabah saati olduğu için boştu normalde uzun bir sıra beklememiz gerekirdi.Tek başımıza nasıl uçağı bulduk nasıl attık hiç bir fikrim yok ama başımızda birinin olmaması beni çok korkutuyordu.



Uçağın içinde gerim gerim gerilmemize rağmen uçağın kalkış anını çekmek istedik.Tam kalkarken cama su sıçradığı için pek de hoş bir görüntü olmadığı için hala yerdeykenki halinin resmini koyuyorum.

4 saatlik uçak yolculuğu sonucunda Amsterdam'a vardık.Tek başımıza aktarmayı yapmamız gerekiyordu.Doğruyu söylemek gerekirse en çok korktuğum kısım buydu.Amerikaya vardığımızda arayabilceğimiz şirket yetkileri olacaktı ama burda yapayalnızdık.Neyse ki korktuğum hiçbir şey olmadı ve uçağımıza varabildik.14,15 saatlik bir yolculuk olacaktı neredeyse yarısından fazlasında uyudum.

Los Angeles'a vardığımızda pasaport kontrolüne gittik.Cem Yılmaz'ın Fundamental'ı yüzünden geriliyoruz "What is your purpose of visit?" diye soracaklar diye.Neyseki fazla zorlamıyorlar ve ülkeye giriş yapabiliyoruz.

Geriye sadece şirketten bizi karşılamaya gelenleri bulmak kalıyor.





Günün geri kalanını anlatmak yerine önce gittiğimiz yer hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum.Santa Barbara Los Angeles'ın yörekentidir.Sessiz sakin bir kasaba olarak düşünebilirsiniz.Gerçi Elliot Rodger'ın yaptığı katliam orda gerçekleşmişti biz oraya varmadan bir hafta kadar önce.Onun dışında sakin bir kasaba.Los Angeles gibi bir dolu palmiyeleri olan doğallıklar içinde bir şehir.

Diğer yazılarımda Santa Barbara ve orada geçirdiğim bir ay hakkında bahsetmeye devam edeceğim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder